ERMENİLERİN HOCALI KATLİAMI

23 yıl önceki Hocalı Katliamı nedir, Azerbaycan’da neler yaşandı?

Takvimler 26 Şubat 1992’yi gösteriyordu. Daha sonradan ‘Hocalı Katliamı’ diye anılacak olan ve tarihe kara bir leke olarak düşecek olan olay tam da o gün yaşandı. Katliamın üzerinden yıllar geçti fakat unutulmadı. Hocalı Katliamı’nın yıl dönümünde, tüm öldürülenler tekrar hatırlanıyor. Peki, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında 23 yıl önce bugün neler yaşandı?
1988'de başlayan Azeri ve Ermeni halkı arasındaki Karabağ Savaşı devam ediyordu. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Dağlık Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisindeki Hocalı kasabası Ermeni güçleri için önemli bir askerî hedef niteliği taşıyordu.
Azeri resmî kaynaklarına göre, 1992 yılında Ermeni güçleri 25 Şubatı 26 Şubat'a bağlayan gece Hocalı kasabasının giriş ve çıkışınıkapadılar. 83 çocuk, 106 kadın ve 70'den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 Azeri vahşice öldürüldü, toplam 487 kişi ağır yaralandı.
Sekiz aile tamamen yok oldu, 487 kişi sakat kaldı ve 1275 kişi esir alındı. Esir alınanlardan 68’i kadın ve 28’i çocuk toplam 150 kişinin yaşayıp yaşamadığı belli değildir.  

23 yıl önceki Hocalı Katliamı nedir, Azerbaycan’da neler yaşandı

“Hala nefes alan 10 yaşındaki kız çocuğunu cesetlerin üstüne fırlattı” Hocalı Katliamı vahşetini yaşayan Ermeni gazeteci Daud Kheriyan, o gün yaşananları böyle aktarıyor: “Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı Kasabası’nın 1 kilometre batısında bir yere 2 mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu”
23 yıl önceki Hocalı Katliamı nedir, Azerbaycan’da neler yaşandı 
Ermeni komutan Melkonyan gördüklerini günlüğünde anlattı
Eski ASALA eylemcilerinden Monte Melkonyan, Hocalı'ya yakın bölgede Ermeni askeri birliklere komutanlık yapmış ve katliamdan bir gün sonra Hocalı çevresinde gördüklerini günlüğünde anlatmıştır. Melkonyan'ın olümünden sonra, Markar Melkonyan kardeşinin günlüğünü Benim Kadeşimin Yolu (My Brother's Road) başlığıyla ABD'de çıkardığı kitapta Hocalı Katliamı şöyle tasvir ediliyor:
“Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı, Hocalı'nın üç tarafındaki yüksekliklerden ilerleyerek, kasaba sakinlerini doğudakı açılışa doğru sıkıştırmışlar. 26 Şubat sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağ’ın doğusuna ulaşmış ve Azeri kenti Ağdam'a doğru inmeye başlamışlar. Buradaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar. Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne verdiği açıklamada "Onlar sürekli ateş ediyorlardı" diye konuşmuştu. Arabo'nun savaşçıları daha sonra uzun zaman kalçalarında taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkararak bıçaklamaya başlamışlar”
23 yıl önceki Hocalı Katliamı nedir, Azerbaycan’da neler yaşandı
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katlimı’nı Dağlık Karabağ Savaşı içerisinde yapılan en büyük katliam olarak niteledi. Azerbaycan Parlamentosu katliamın "soykırım" olduğunu ilan etti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü İcra Direktörü, sivil ölümlerden Karabağ Ermeni güçlerinin doğrudan sorumlu olduğunu belirtti. Azeri güçlerin sivillerin kaçışını engellediğine ve sivillere ateş açtığına dair argümanı destekleyen herhangi delilin içermediğini ifade etti.
(Kaynakça: Hürriyet)



Etnik kimlikler üzerine HAÇ vuruldu 

 Hocalı katliamı hiçbir savunması olmayan insanlara karşı gerçekleştirildi. Hocalı’da yaşayan 613 Azeri sistematik bir yok etme politikasıyla hayatlarını kaybetti. Uluslararası h ukuk kurallarının çiğnendiği Hocalı’da jenosid açıkça uygulandı. İnsanların katledilmesinin yanında Ermeniler kadınları ve kız çocuklarını uluslararası kadın ticaretinde kullandı. Küçük çocuklardan alınan ilik örnekleri hastalara satıldı. Hocalı’da insanların organları uluslararası organ mafyasının eline düştü. İnsanlara canlı canlı etnik kimlikleri hiçe sayılarak haç damgası vuruldu. Beyrut’ta yayımlanan bir Ermeni’nin anıları da Hocalı’da yaşananların boyutlarını ortaya koyuyor. Anılarında Hocalı’da yaşananlardan dolayı pişmanlık duyduğunu belirten bu kişi, Hocalı’da katledilen Azerileri ölüp ölmediklerini kontrol etmek için geriye dönen Ermenilerin, yaşama şansı olan yaralı Ermenileri bile acımadan yeniden ateş ederek öldürdüklerini söyleyerek, bundan büyük bir vicdan azabı çektiklerini ifade ediyor. Bundan tam 17 yıl önce... Dağlık Karabağ bölgesindeki Türk yurdu Hocalı’yı basan Rus destekli Ermeniler, yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden tam bin 300 soydaşımızı akılalmaz işkencelerle katletti Hocalı katliamı, Karabağ Savaşı sırasında 25 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kentinde Azeri sivillerin, Ermeniler tarafından gerçekleştirdikleri insanlık dışı bir vahşet olarak biliniyor. Azeri kaynaklarının ve Memorial, İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi bazı uluslararası insan hakları kuruluşlarının bildirdiklerine göre katliam, Rus 366. Motorize Piyade Alayı’nın desteğindeki Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından gerçekleştirildi.İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamını Dağlık Karabağ’ın işgalinden bu yana cereyan eden en kapsamlı sivil kırımı olarak nitelendirirken, Azeri kayıplarının sayısı üzerinde tartışmaların devam ettiğini kaydetti. Saldırıda ölenler hakkında Azerbaycan resmî kaynaklarının bildirdiği rakam ise 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 kişi olmakla birlikte, katledilen toplam Azeri sayısının bin 300 kişi olduğu tahmin ediliyor . Konvansiyonel silahlar Katliamın ardından Azerbaycan, Hankendi’ndeki 366. Motorize Piyade Alayı’nın saldırıya katıldığını açıkladı. Çünkü saldırıda gelişmiş konvansiyonel silahlar kullanılmıştı. Bunlar değil bölgedeki yerel gruplarda, yeni oluşmaya başlayan Azerbaycan ve Ermenistan ordularında bile yoktu. Rus tarafının tersini söylemesine karşın alaydan firar eden üç Rus askeri 3 Mart 1992’de düzenledikleri basın toplantısında, Hıristiyan Ermeniler yanında Müslüman Azerbaycanlılara karşı savaşmalarının istendiğini itiraf etti.1991 yılında Azerbaycan’ın bağımsızlık ilanı ardında kurulan mecliste Sovyet dönemindeki olan olaylar nedeni ile halktan gelen baskılar karşısında Dağlık Karabağ’ın özerk bölge statüsünü kaldırılmasına karşılık Dağlık Karabağ Meclisi bir halk oylaması düzenleyerek cevap verdi. Çoğunluğu Ermenilerin oluşturduğu bölgede referandum sonucunda Dağlık Karabağ Parlamentosu bağımsızlığını ilan ederek 6 Ocak 1992 tarihinde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti kuruldu. Ermenistan dahil hiçbir ülke tarafından tanınmayan bu bağımsızlık ilanı ardından 1992’de Sovyet birlikleri bölgeden çekildi. Ruslar destekledi Hocalı Katliamı’na giden süreçte Ermenilerin Ruslar tarafından açıkça desteklendiğinin bulguları da var. Ermeni gönüllülerden oluşan silahlı gruplar Dağlık Karabağ’a yerleştirilirken ardından son Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, 25 Temmuz 1990’da yayımladığı bir kanun ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti yasa dışı silahlı grupların kurulmasını yasakladı ve kanunsuz olarak saklanan silahlara el konulmasını sağladı.. Bu kanunla birlikte Azerbaycan’ın bütün bölgelerinde av silahları da dâhil olmak üzere silahlar toplanırken, Dağlık Karabağ’da ise bu görev Rus askerleri tarafından yerine getirildi.. 1990 yılının Ağustos ve Eylül aylarında Ermeniler tarafından otobüs baskınları, yol kesme gibi eylemler gerçekleştirilmeye başlandı. 1990 yılı başlarında yaklaşık 186 bin Azeri, Ermenistan’dan Azerbaycan’a gitmeye zorlandı.. Ekim 1991’de ilk Azeri köyü Ermenilerce ele geçirildi.. Diri diri yaktılar Vahşeti yaşayan ve sonra Beyrut’a yerleşen Ermeni gazeteci Daud Kheyriyan, For the Sake of Cross (Haçın Hatırı İçin) isimli kitabında olayı şu satırlarla anlattı : ...Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı’nın 1 kilometre batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hálá yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Şuşa’ya döndüm. Onlar Haç’ın hatırı için savaşa devam ettiler. Resmen soykırımı İnsan Hakları İzleme Örgütü de, olayı katliam olarak nitelendirdi. Azerbaycan Parlamentosu 1994’te Hocalı’da yaşanan katliamı “soykırım” olarak kabul etti. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeleri Arnavutluk, Azerbaycan, Birleşik Krallık ve Türkiye’nin yanında Bulgaristan, Lüksemburg, Makedonya, Norveç tarafından yayımlanan 324 nolu Avrupa Konseyi bildirgesinde; Ermeniler tüm Hocalıları katlettiler ve tüm şehri harap ettiler ifadesine yer verildi. Ayrıca Avrupa Meclisi’nin 30 üyesi, Hocalı Katliamı’nın Ermeniler tarafından 19. yüzyıldan itibaren devam ettirilen “soykırım”ların bir aşaması olarak el alınması gerektiğine dair bir demeç verdi. Bir kasaba haritadan silindi! Önce kasabanın hava ve karayolu ulaşımı engellendi; sonra su ve elektrikler kesildi. Alçakça darbe ise kasaba ablukaya alındıktan sonra vuruldu Yukarı Karabağ bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı köyü Ermeniler için askerî bir hedef niteliğindeydi ve coğrafi-olarak saldırıya müsaitti. Dağlık Karabağ bölgesi’nin merkez şehri olan Hankendi’ye 10 km uzaklıkta olan Hocalı, Karabağ’daki mevcut tek hava alanının burada olması ve demiryolunun da buradan geçmesi nedenleriyle, stratejik öneme haizdi ve 1991 yılının Ekim ayından itibaren abluka altındaydı. 30 Ekim’de kara yoluyla ulaşım kapanmış ve tek ulaşım vasıtası helikopter kalmıştı. Şuşa şehrinin semalarında sivil helikopterin vurulması ve bunun sonucunda 40 kişinin ölümünden sonra bu ulaşım da kesilmişti. Ocak ayının 2’sinden itibaren şehre elektrik verilmemişti. Şubatın ikinci yarısından itibaren Hocalı, Ermeni silahlı birliklerinin ablukasına alındı ve her gün toplar ve ağır makineli silahlarla bombalandı. Tamamıyla yok edildi 936 km2’lik alana sahip ve 2.605 aileden ibaret 11.356 kişinin yaşadığı Hocalı kasabası 26 Şubat 1992 tarihinde tehcire maruz kaldı ve kasaba tamamıyla yok edildi. Hocalı bu katliamın yaşandığı sırada Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin koruması altında değildi. Bu nedenle Silahlı Kuvvetler Hocalı halkına yardım edemedi. Ermenistan Silahlı Kuvvetleri köyü üç yönden kuşatırken, helikopter ve ağır silahların yardımı ile önce köyü bombaladı ve ardından da köye girerek katliam yaptı.. Ermeniler bu hareketleri ile Azerbaycan Türkleri’ne Dağlık Karabağ konusunda bir mesaj vermek ve stratejik bir konumda bulunan kenti işgali amaçlamışlardı. Ermenistan Silahlı Kuvvetleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubata bağlayan gecede bölgedeki Rus 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını kapadığı Hocalı köyünde sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayırımı yapmadan Azeri resmî rakamlarına göre 613 kişiyi katletti. Katledilenlerin 83’ü çocuk, 106’sı kadın ve 7’ten fazlası ise yaşlıydı. Bu katliamdan toplam 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu. 1275 kişi ise rehin alındı. 150 kişinin ise kayboldugu belirtildi. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, kulakları, burunları ve kafaları ile vücutlarının çeşitli uzuvlarının kesildiği görüldü. Aynı vahşetten hamile kadınlar ve çocuklar bile nasibini aldı..(kaynakça:yeniçağ)

Yorumlar